Da 5 Bloods, Spike Lee’nin yönetmenliğini üstlendiği ve geçmişin yaralarını sarmaya çalışan bir grup Afro-Amerikan veteranın hikayesini anlatan güçlü bir film. Vietnam Savaşı’ndan dönen dört eski asker, savaşta kaybettikleri liderlerinin cesedini bulmak ve aynı zamanda kendi sıkıntılarıyla yüzleşmek amacıyla tekrar Vietnam’a geri dönerler. Film, savaşın ruh üzerindeki etkilerine dair derin bir anlayış sunarken, ırkçılık, dostluk ve kayıplar temalarını da işler. Lee, güçlü bir anlatım stili ile izleyiciye tarihi bir yolculuk yaşatırken, filmin görsel ve işitsel unsurlarıyla da dikkat çeker. Da 5 Bloods, yalnızca bir savaş filmi değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine inen bir keşifte bulunur.
Da 5 Bloods, derin bir oyunculuk performansı sergileyen zengin bir kadroya sahiptir. Chadwick Boseman, filmdeki en önemli karakterlerden biri olan Stormin' Norman'ı canlandırırken, Paul karakteri ile Delroy Lindo izleyiciye güçlü bir performans sunar. Normandaki anıları ile diğer karakterlerine cesaret aşılarken, hikayenin duygusal ağırlığını taşır. Jonathan Majors, genç Norman'ı canlandırarak, geçmişin hayaletlerinin ve mevcut travmaların anlatımında önemli bir rol oynar. Clarke Peters, Isiah Whitlock Jr. ve Norm Lewis gibi diğer oyuncular da filme derinlik katarak, karakter gelişimini etkili bir şekilde sunar. Her oyuncu, geçmiş travmalarının ağırlığını ve dostluk bağlarının gücünü ustalıkla yansıtır.
Da 5 Bloods filminin ana fikri, savaşın getirdiği travma ve kayıplar ile onları aşma mücadelesidir. Artık yaşlanan veteranların geçmişleriyle yüzleşmeleri, sadece fiziksel değil, derin duygusal bir yolculuğa da işaret eder. Spike Lee, ırkçılık ve savaşın etkileri gibi konuları işleyerek, izleyiciye sosyal ve tarihi bir bakış açısı sunar. Film, bir yandan dostluk ve bağlılık gibi evrensel temaları, diğer yandan ise ırkçılığın geriye dönük etkilerini sorgularken, geçmişin izlerini silmenin zorluğunu işler. Da 5 Bloods, izleyiciyi savaşın sadece bir dış mücadele olmadığını, aynı zamanda içsel çatışmaların da kaçınılmaz olduğunu hatırlatır.
Filmin sinematografik özellikleri, hayal gücünü zorlayan görseller ve etkileyici renk paleti ile dikkat çekiyor. Spike Lee, izleyiciyi atmosferin içine çekerken, geçmişle bağlantılı flashbackler kullanarak zamanın akışını farklı bir şekilde sunuyor. Vietnam’ın doğal güzellikleri, savaşın yıkıcılığı ile karşılaştırılarak; içsel çatışmaların daha belirgin hale gelmesi sağlanıyor. Film, hem sinematografik hem de işitsel olarak dikkatle tasarlanmış bir deneyim sunarak izleyiciyi sürekli olarak içine çekiyor.