The Irishman, birçok ödül kazanmış bir film olarak dikkat çekiyor. Martin Scorsese'nin ustalığıyla hayat bulan bu üç saatlik epik anlatım, izleyicileri yalnızca bir suç hikayesine değil, aynı zamanda insan ilişkilerinin derinliklerine de götürüyor. Robert De Niro, Al Pacino ve Joe Pesci gibi efsanevi oyuncuların performansları, karakterlerin içsel çatışmalarını ve değişimlerini anlamamıza yardımcı olur. Bu film, İtalya-Amerikan mafyasının yükselişi ve Frank Sheeran'ın gözünden bunu sorgulamakta; aynı zamanda yaşam, ölüm ve geçmişle yüzleşme temalarını işler. Tüm bu unsurlar, The Irishman'ı sadece bir film değil, izleyici üzerinde kalıcı bir etki bırakan bir sanat eseri haline getirir.
Robert De Niro, Martin Scorsese'nin uzun yıllardır süren iş birliğinin bir parçası olarak Frank Sheeran rolünde karşımıza çıkıyor. De Niro, karakterinin yumuşak kalbi ile mafya dünyasının acımasızlıkları arasında bir denge kurarak güçlü bir performans sergiliyor. Al Pacino, Jimmy Hoffa olarak, karizmatik ve aynı zamanda karmaşık bir lider profili çizerken, Joe Pesci ise Russell Bufalino karakteriyle filme derinlik katıyor. Bu kadro, sinemanın en büyük isimlerinden oluşurken, her biri kendi karakterlerine katkıda bulunarak filmdeki gerilimi ve dramayı artırıyor.
The Irishman, sadakat, ihanet ve zamanın etkisini sorgulayan derin bir anlatım sunar. Frank Sheeran'ın hayat yolculuğu, izleyicilere suçun doğasını ve sonuçlarını gösterirken, aynı zamanda kişisel pişmanlıkları ve geçmişle yüzleşmeyi ele alır. Film, tarihsel bir bağlamda modern insanın etik ve ahlaki kaygılarına dair sorular sorar. İyi ve kötü arasındaki ince çizgi, karakterlerin seçimleri ile belirsizleşirken, izleyiciye, suç dünyasının jargonunu ve onun insan hayatındaki yansımalarını düşünme fırsatı sunar. Efsanevi oyunculuklar ve güçlü senaryo ile, The Irishman, sadece bir aile hikayesi değil, aynı zamanda bir çağın eleştirisini sunar.
The Irishman, sinematografik açıdan dikkat çekici bir yapım. Martin Scorsese'nin ustalığı, sahnelerin akışı ve atmosferi oluşturma biçimiyle hissediliyor. Film, geniş açılı çekimler ve detaylı kadrajlarla doluyor. Her bir sahne, görsel bir anlatım sunarak izleyicinin duygusal deneyimini zenginleştiriyor. Aynı zamanda, dönemin ruhunu yansıtan nostaljik bir palet kullanılıyor. Yenilikçi yaşlandırma teknolojisi, karakterlerin birden fazla yaş dönemini etkili bir şekilde sergilemesine olanak tanıyor.