Şekil Suyun, 1960'ların Soğuk Savaş dönemi Amerika'sında geçen, bağımsız bir kadın olan Elisa ile gizemli su yaratığı arasında gelişen unutulmaz bir aşk hikayesidir. Guillermo del Toro'nun ustalıkla yönettiği bu film, görsel tasarımı, renk paleti ve müziğiyle adeta bir tabloyu andırıyor. İzleyicilere hem görsel bir şölen hem de derin bir hikaye sunan Şekil Suyun, yalnızlık, kabul ve sevgi temalarını işlerken izleyicileri düşündürüyor. Zengin karakter derinliği ile film, bizi Elisa'nın dünyasına çekerken, sıradışı bir aşkın ne denli güçlü olabileceğini gösteriyor. Şekil Suyun, eleştirmenlerden tam not almış ve birçok ödül kazanmıştır.
Filmde başrolleri Sally Hawkins ve Doug Jones paylaşırken, onların eşlikçileri arasında Michael Shannon, Octavia Spencer, Richard Jenkins ve Michael Stuhlbarg gibi yetenekli oyuncular bulunmaktadır. Sally Hawkins, Elisa olarak olağanüstü bir performans sergilerken, izleyicilerle derin bir bağ kurar. Doug Jones ise su yaratığı olarak hem fiziksel hem de duygusal bir derinlik sunmaktadır. Michael Shannon, Elisa'nın patronu olarak güçlü bir kötü karakter yaratırken, Octavia Spencer ve Richard Jenkins, Elisa’nın hayatındaki destekleyici figürler olarak dikkat çekerler. Her bir oyuncu, karakterine özgü derinlik katarak hikayenin inandırıcılığını artırır.
Şekil Suyun, sıradan bir aşk hikayesi gibi görünen, ancak derin anlamlar ve temalar içeren bir film olarak öne çıkar. Ana fikri, aşkın her türlü sınırlamayı aşma gücüdür. İnsanlar arası iletişimsizlik, ötekileştirme ve toplumsal normların getirdiği sınırlamalar, filmdeki karakterler aracılığıyla izleyiciye aktarılır. Sevgiyi arayan ve onu bulduğunda mücadele eden bireylerin hikayesi, duygunun gücünü gözler önüne serer. Filmdeki karakterler, izleyicilere empati yapma ve farklılıklara açık olma gerekliliğini hatırlatır. Ayrıca, yalnızlık hissi, kabul görme arzusu ve cesaret temaları da filme derinlik katar.
Film, Guillermo del Toro'nun imzasını taşıyan, büyüleyici görsel estetiği ile dikkat çeker. Renk paleti, 1960'ların dönemini yansıtan sıcak tonlar ile dolup taşarken, su teması görsel anlatımda ön plandadır. Özellikle su ve hareket arasındaki ilişki, yaratığın su altında geçirdiği anlarla çarpıcı bir hale getirilir. Görsel efektler ve çekim teknikleri, izleyiciyi olayların içinde hissettirirken, müzik de izleyici duygularını derinleştirmektedir.