1917, yönetmen Sam Mendes'in maharetli ellerinden çıkan ve 2020'de sinemalarda izleyiciyle buluşan bir savaş filmi olarak dikkat çeker. Film, I. Dünya Savaşı'nın ortasında geçer ve izleyiciyi tek plan gibi görünen kesintisiz bir yolculuğa çıkarır. Aksiyon dolu sahneleri ve duygusal derinliği ile izleyicileri etkilemeyi başarır. Geçtiğimiz yüzyılın en büyük çatışmalarından birinin iç yüzüne ışık tutarken, savaşın getirdiği dramı ve insanlığın dayanıklılığını sorgular. 1917, savaşın çirkin yüzünü ve kaybedilen hayatları tüm gerçekliğiyle gözler önüne serer. Bu film, görselliği ve anlatımıyla özellikle savaş sinemasında çığır açan bir yapım olarak öne çıkar.
Filmdeki oyuncu kadrosu oldukça etkileyicidir. George MacKay, Schofield karakterine hayat vererek izleyicileri derinden etkilerken, Dean-Charles Chapman ise onun sıkı dostu Blake rolünde karşımıza çıkar. Ayrıca, Richard Madden, Andrew Scott ve Benedict Cumberbatch gibi tanınmış isimler, filmde önemli roller üstlenir. Bu hediyelik performanslar, filmin duygusal derinliğini artırarak hem hikayenin gelişimine katkıda bulunur hem de izleyicilerin karakterlerle daha fazla bağ kurmasını sağlar. MacKay'ın ve Chapman'ın güçlü performanslarıyla birlikte diğer karakter oyuncuları da filme hayat veren unsurlar olarak öne çıkar.
1917, yalnızca askerlerin cesaretini değil, aynı zamanda savaşın getirdiği yıkımın da altını çizer. Film, savaşın insani fırtınalarla dolu olan ruh hali üzerinde yoğunlaşır ve dayanıklılığın, dostluğun ve umut arayışının ne denli önemli olduğunu vurgular. Mendes, izleyicilere savaşın sadece fiziksel değil, ruhsal etkilerini de hissettirir. Olaylar, zamanın ne kadar değerli olduğunu ve hayatın fragil yapısını sorgulamaya yönlendirir. Bu bağlamda, filmin ana mesajı cesaret ve bağlılık iken, bir yandan da savaşın getirdiği acıların sorgulanmasını sağlar.
1917, uzun plan çekimleri ve ustaca kullanılan kameranın dinamiği ile dikkat çeker. Filmin sinematografisi, Roger Deakins tarafından ustalıkla işlenmiştir. Kameranın sürekli hareket halinde olduğu sahneler, seyirciyi olayların tam ortasına yerleştirir; adeta onların yanında savaşıyormuş hissi uyandırır. Görsellik açısından muazzam bir başyapıt olan film, ışıklandırma teknikleri, geniş açılar ve savaş alanında kullanılan gerçekçi detaylarla izleyiciyi etkileyen bir atmosfer yaratır.