1917, Sam Mendes'in yönetmenliğinde 2019 yılında sinemaseverlerle buluşan bir savaş drama filmidir. Film, I. Dünya Savaşı'nın en zorlu koşulları altında iki asker olan Schofield ve Blake'in görevi üzerine odaklanır. Onların amacının, düşman hattının gerisindeki bir mesajı iletmek olduğu bu hikaye, izleyicilere sürükleyici bir deneyim sunmaktadır. Özgün sinematografisi ve uzun planlarıyla dikkat çeken film, savaşın acımasız yüzünü ve insanın dayanıklılığını etkileyici bir biçimde gözler önüne seriyor. Bu film, yalnızca bir savaş hikayesi değil, aynı zamanda insan ilişkileri ve cesaret üzerine derin bir anlatı sunuyor.
1917 filminde George MacKay (Schofield) ve Dean-Charles Chapman (Blake) başrolde yer alarak, cesur ve duygusal performanslar sergilerler. Ayrıca, Mark Strong, Andrew Scott, Richard Madden ve Claire Duburcq gibi tanınmış isimler de filmde önemli rollerde bulunur. MacKay ve Chapman'ın ardından, savaş ortamındaki insan ilişkilerini ve çatışmaların insan ruhu üzerindeki etkisini başarıyla yansıtırlar. Filmdeki her oyuncu, savaşın bir parçası olarak hikayeye dair derin bir bağ kurarken, izleyiciler de karakterlerle empati yapma şansı bulurlar.
1917 filmi, savaşın dehşetini ve insan ruhunun dayanıklılığını keşfederken, aynı zamanda zamanın geçişinin önemini vurgular. İki askerin yolculuğu, sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda içsel bir keşif niteliğindedir. İnsanlar arasında kurulan dostluk, bu tür zorlu zamanlarda hayat kurtarıcı bir güç olabilir. Film, kameralardaki uzun planları ve akıcı geçişleriyle zamanın geçici doğasını simgeler. Yönetmen Sam Mendes, izleyicilere savaşın göz alıcı, ama bir o kadar da korkunç yanlarını gösterirken; umut ve cesaretin sınandığı anları da sunmaya çalışır. Sonuç olarak, 1917, izleyicilere insan olmanın, yaşamın değerinin ve mücadele etmenin önemini hatırlatmaktadır.
1917, uzun çekim teknikleri ve kesintisiz hareket ile dikkat çeker. Sam Mendes'in yönetiminde, film bir bütün olarak tek bir süreklilik içinde çekilmiş gibi görünmektedir. Bu, izleyicide bir anlık deneyim hissi yaratırken, savaşın yoğunluğunu da hissettirir. Görsellik, Roger Deakins'ın yönetmenliğindeki sinematografisi ile olağanüstü bir derinlik kazanır. Işık ve gölgedeki ustaca geçişler, atmosfer yaratırken, gerilim dolu anlarda izleyicinin kalp atışlarını hızlandırır.